Bazen
çok duygulu ama çok duygulu anlar olur… Bazen dram hayatınızın tam ortasına
kamp kurar. Pişkin pişkin Akdeniz Akşamları çalar. Örnek mi? Evde deli gibi
pineklerken aniden, sarsıntıyla ve de pek sinsice çöpü dökmenizin gerekmesi
gibi. Hayat bu gibi sonsuz tane bilmeceler silsilesinin bir bütünüdür. Aslına
bakarsak hani bazı pek bilgili üstadlar evren aslında bir simülasyon, herkes
kendisine biçilen rolü oynuyor filan diyorlar ya. Külliyen yalan… Roller belli
olsaydı ve bu Dünya bir simülasyon olsaydı bu kadar sık çöp dökmemiz
gerekmezdi. Sonrasında işte can sıkıntısı. Annenin terliğini ayağına geçirip çıktığın
sokakta ve dahi terliğin tabanını yere sürte sürte -ki Newton görse eminim iftihar
ederdi- birazdan kıvılcım çıkartacak olmanın dayanılmaz hafifliği ile yürümek
belki cirite meydan okumanın bir diğer biçimiydi. Zira bu bir ata sporu değil
de nedir? Hayır, nedir yani Orta Asya değil de Bahçelievler Mahallesi.
*Yeşil
çay görmek istemiyorum. Aslında çok ağır hakaretler edesim var. Allah’ım sen
yarattın, faydalı kıldın diye imtina ediyorum. Ama Allah’ım sevemiyorum. Hele o kokusu. Kokusu sonradan çıkıyor
genelde. Boğaz yakan cinsten.
*Bence
Dünya bana meydan okuyor. Öyle sadece bir iki kıtası filan değil, Bering Boğazı
beni görse bir kaşık suda boğar. Annem senin vücudun hassas der hep. Belki de ondan
beni çok etkiliyor. Sanki yolda yürürken magma birden kükreyecek ve beni içine
alıverecek. Ya da son derece işinde gücünde bir meteor Dünya’ya daha önceleri
teşrif etmiş teyzekızlarını görmeye gelecek. Ne bileyim Dünya’nın çivisi çıksa
ilk benim ayağıma takılır gibi geliyor. Ki bu Dünya’nın çivili hali mi ondan da
emin değilim. Ya çiviler paslanmış ya da sallanmaya başlamışlar.
*Yanımda daima küçük bir not defteri taşırım. Hep boş. Hiç yazmıyorum.
Otobüste, sokakta kırk yılın başı aklıma bir şeyler gelse de yazmıyorum.
Unutmam sanıyorum. Hep unutuyorum. Keşke hayat adının Dilara Dilemma olduğunu iddia edebilecek kadar çılgın ve karşındakinin de sana 'kesinlikle yalan söylüyorsunuz bayan, o romanı ben de okudum' diyebileceği kadar da küçük olsaydı.
2018-Şevval 1
yeşil çay artık seviyorum,
YanıtlaSilçöpleri yalnızca kapının önüne bırakıyoruz,
ve hala kimseye adımın Dilara Dilemma olduğunu iddia etmedim.